Glutatyon, serbest radikal nötralizasyon, detoksifikasyon, sisteinin taşınması ve depolanması, hücresel redoks, askorbik ve E vitamini rejenerasyonu ve koenzim olarak görev yapması gibi birçok biyolojik süreçte yer alır.
Glutatyon ayrıca demir seviyelerimin algılanması ve düzenlenmesi, demir kaçağı ve demir kofaktörlerinin sentezi dahil olmak üzere demir metabolizmasında yer alır. Kan-beyin bariyerinin bütünlüğünü korumaya yardımcı olduğu düşünülüyor.
Glutatyon, T-lenfosit proliferasyonu, polimarfonükleer nötrofillerin fagositik aktivitesi, dendritik hücre fonksiyonu ve antijen sunan hücreler tarafından antijen sunumu dahil olmak üzere hem doğal hem de adaptif bağışıklık sistemlerinin işlevlerini desteklemek için önemlidir. Toplum temelli yaşlı hastalar üzerinde yapılan bir araştırma, artan glutatyon düzeylerinin, daha yüksek düzeyde kişisel sağlık, daha az hastalık ve düşük kolestrol, vücut kitle indeksi ve kan basıncı ile ilişkili olduğunu buldu.
Koroner arter hastalığı “KAH” olan hastalarda yapılan küçük (N=21) bir klinik çalışmada, glutatyon terapisinin neden olduğu oksidatif strese karşı oral N-asetilsizteinden daha fazla koruma sağlamıştır.