Kötü İzlerin Tedavisi
Vücudun bir yerinde meydana gelen yaralanma ”tamir dokusu” ile iyileşir. Tamir dokusu ise normal derimizden farklı bir görünümdedir. Bu farklı doku ”iz” olarak kalacaktır. Bir izin kötü mü yoksa az görünür ve kabul edilebilir nitelikte mi olacağını bazı faktörler belirler.
Bunlar:
- Yaraya bağlı Nedenler: Kirli, derin ve kenarları düzensiz yaralanmalar daha kötü iz ile iyileşmeye eğilimlidirler.
- Kişiye Bağlı Nedenler: Yara iyileşme özelliklerimiz aynen göz rengimiz veya parmak izimiz gibi genetik olarak belirlenmiş ve kişiye özgüdür. Bu nedenle benzer yaralanmalar farklı kişilerde farklı belirginlikteki izlerle iyileşebilir.
- Doktora Bağlı Nedenler: Oluşan yaranlamayı onaran doktor bir Plastik Cerrah ise yara onarımını estetik prensiplere uygun olarak gerçekleştirecektir, bu da izin daha az belirgin olmasına yardımcı olan önemli bir faktördür. Estetik dikiş denilen şey aslında bazı prensipler bütünü olup bir dikiş ipi türü değildir. Estetik dikiş uygulandığında iz kalmayacağı şeklindeki düşünce de doğru değildir. Bu uygulama izin sadece daha az belirgin olacağı anlamına gelebilir.
- Yara İyileşmesini Etkileyen Faktörlerin Varlığı: Şeker hastalığı, vitamin eksiklikleri, sigara kullanımı ve bağışıklık sistemi bozuklukları yara iyileşmesini ve oluşacak izleri olumsuz etkiler. Maalesef vücutta meydana gelmiş bir izi (çok yüzeyle değilse) tamamen yok etmek mümkün değildir.
Plastik Cerrahinin görevi bu izleri daha az görünür, daha az dikkat çeker ve daha saklanabilir hale getirmektir. İzler, yanık, yaralanma veya ameliyat gibi nedenlerle oluşabilir. Bu sayılanlardan sadece ameliyattaki kontrollü bir izdir.
Bu nedenle biz Plastik Cerrahlar yapacağımız ameliyatların kesisini gelişi güzel belirlemeyiz. Özellikle de bir estetik ameliyatta kesiler ve sonrasında kalacak izler vücut hatlarının içine ve olabildiğince görülmeyecek noktalara yerleştirilir.
Bunun dışında özel dikişler ve özel dikiş teknikleri kullanılarak izler en aza indirgenmeye çalışılır. Kontrollü olmayan durumlarla (kaza, yanık vb) meydana gelen ve/veya ideal şartlarda dikilip tedavi edilmeyen izler ise ileride kişi için estetik problem kaynağı olacaktır.
Kötü bir izin tedavisinde kullanılan çeşitli yöntemler vardır. Bu yöntemlerden biri cerrahidir. İlk yaralanma veya ameliyat sırasında meydana gelen izin, tekrar estetik ameliyatla düzeltilmesi için en az 6 aylık bir dönem geçmesi gerekmektedir. 6 aylık dönem, izin tam olarak iyileşmesi ve olgunlaşması için gereklidir.
İze yönelik yapılacak estetik müdahalenin başarılı olması için ilk şart bu bekleme süresidir. Skar revizyonu adı verilen bu ameliyatta kötü iz çıkarılır, yara, estetik dikişler ve uygun cerrahi teknikler kullanılarak tekrar dikilir.
Bu işlem yapılırken eğer mümkünse iz daha iyi saklanabilecek bir yere kaydırılır veya yönü değiştirilir (Z plasti, W plasti). İzleri azaltmaya yönelik olarak lazer tedavisi ve dermabrazyon denen bir tür zımparalama yöntemi de kullanılabilir Cerrahi dışındaki yöntemlerin başında, izin ilk oluştuğu dönemlere kullanılan bazı iz azaltıcı kremler gelir.
Bunun dışında özellikle ciltten kabarık, kırmızı izlerin (hipertrofik skar ve keloid) tedavisinde; iz içine kortizon enjeksiyonu, lazer tedavisi, IPL tedavisi, düşük yoğunluklu radyoterapi gibi yöntemler kullanılmaktadır. Unutulmamalıdır ki izin en iyi tedavisi zamandır. İz için en kötü etken ise güneştir.